Ramazan ayı içinde ibadetimizi yaparken günlük işlerden biraz daha uzaklaşmak, nefsimizle baş başa kalmak istiyoruz. Düşünmek için tasavvufi eserler imdadımıza yetişiyor. Türk Edebiyatı Vakfı Müdürü Cemal Aydın kardeşimiz, büyük ruhaniyetli alim Muhasibi’nin eserini, Arapçasını esas alarak Fransızcasından da yararlanarak “Allah’a Dönüş” ismiyle yayımlamış.

“İnsan psikolojini iyi bilen, nefsin aldatmacalarını ve ruhun hastalıklarını çok iyi teşhis eden ve nasıl tedavi edileceği konusunda son derece yetkin olan Muhasibi, bu eserinden insanın Allah ile bağını nasıl kurabileceğini ve insanın nasıl kendisiyle barışık hale gelip ruh huzuruna erebileceğinin yolunu gösteriyor. ‘Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin!’ buyruğundan hareketle nefsini sürekli hesaba çektiği ve vicdan muhasebesi yaptığı için çok yerinde bir ifadeyle Muhasibi (kendini hesaba çeken adam) unvanı layık görülmüştür.” Cemal Aydın.

Başta siyasilerimizin olmak üzere hepimizin ihtiyacı olan bir bölümü, düşünmek ve uygulamak için paylaşmak isterim.(Eserin özelliği, soru-cevap şeklinde devam etmesidir.)

“Sordum: Zariflik, zarafet nedir? 

  Cevapladı: Bir yandan cömertlik ve alicenaplığı (yüksek ruhluluk ve hayırseverliği) devam ettirirken, bir yandan da şüpheli tutum ve davranışlardan kaçınmaktır. Karakteri tertemiz, zihninden ve gönlünden geçenler saf ve sözleri güzel olmaktır. Çoğunlukla suskun ve tefekkür halinde bulunmaktır. Nefsinin arzuladığı, gönlünün de çektiği şeylerin, kendisinin itibarlarını lekelemesinden her an haya edip korkmaktır. Allah Taala’dan haya etmede samimi ve sahici olanın hali işte böyledir.

“Sordum: Hayayı azaltan ve değerini düşüren nedir? 

Cevapladı: Hırsa kapılma ve aç gözlülüğe meyletmedir. Nitekim bir bilge, haya sahibi kimselerin hallerini şöyle anlatır: Nefisleri O’ndan gayrısına meyletmiş haldeyken, O’nun kendilerini görmesinden haya ederek yüzleri kızarır.

 Ülkemizde yaşanan olayları ve Ramazan ayında iftar sofralarında siyasilerimizin yaptıkları konuşmaları düşünerek “Allah’a Dönüş” ve diğer tasavvufi eserleri hepimizin okumaya ve bilhassa siyasilerin okuyarak ramazanın ruhaniyetine uygun ruh hali içinde olmalarına dua ediyoruz.

 Haber Ajanda, siyasi ağırlığı olan bir dergi ve biz yazarlar, siyasi olayları değerlendirirken tarafsız olmak ve yazdığımızın vebalini düşünerek hareket etmek zorundayız. Tarafsız olmak, partizan bir tavrın içinde olmadan yazmak veya yorumlamaktır. Ben bir partiye oy vermiş olabilirim, bir partinin içinde görev almış da olabilirim; ama yazmaya ve konuşmaya başladığımda Allah’ın huzurunda hesap vereceğimi hiç unutmamalıyım. Bu halin en güzel örneğini İdris Bal vermiştir. AK Parti milletvekili Prof. Dr. İdris Bal, düşüncelerini partisine rapor halinde vermiş, ve basında da düşüncelerini açıklamıştır. Demokrasi bütün partilerde görev alanları memleket meselelerinde düşüncelerini özgürce söyleyebilmeleridir. Basın mensuplarının da aynı anlayış içinde olmalarıdır.

Haber Ajanda Dergisi – Ağustos 2013

Önceki İçerikSözle Direnmek
Sonraki İçerikMeclis Gazinoya Döndü