Ahlat’daki Türk mezar taşları, Anadolu’da bugüne kadar en az 7 asırdır ayakta kalabilen ilk Türk-İslam kökenli kabirlere dikili anıt eserlerimizdir. Düşünün, bölgedeki taş ustalığı, sanatı dededen toruna devrolunan bir okulun kültürel mirası.

TRT 2‘de yayınlanan Ayla Ağabegüm‘ün, “Geleneğin Kalp Atışları” programının bu defaki konusu da beni her zamanki gibi ekran karşısına çaktı.

Ahlat’da yetişen mimarların en az yarısınının hâlâ hizmet verdiğini öğrendik. Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemile Nakış Karamağaralı‘nın Ahlat’daki 4 yıllık çalışması inanılması güç bir süreci ortaya çıkardı. Karamağaralı, bu çabasıyla Ankara Türk Ocağı’nın ödülünü kazandı. Rahmetli Hamdullah Suphi Tanrıöver böyle bir çabanın sonuçsuz kalmayacağının ispatıydı. Bu konuların girizgahını yıllar önce bize Karagümrük Ortaokulu’nda okurken yapmıştı.

Taşı konuşturanlar

Öte yandan kazılardan elde edilenler enteresan. Bu işi kitaba alma olayını da  ilk kez 1972 senesinde anne Karamağaralı’nın yaptığını unutmayalım.

Ahlat’a gidilip söyleşiye dahil edilen taş ustalarının da Karamağaralı tarafından bilimsel kayıtlara geçirildiğini belirtelim. Taş ustası Tahsin Usta ile ilk yapılan röportaj bana pek çok sorunun cevabını verdi. Endülüs Emevi eserlerinden pek çok Türk-İslam eserlerinin yapıcıları da Ahlat’dan gitme. İzmir Ulu Cami’nin, Bağdat ve Kahire’deki bir çoklarının durumu da aynı.

Say say bitmez

Şam’da  ve pek çok yerdeki ustaların tamamı da birer mimar. Güzel bir düşüncenin akışı yine Ahlat’da bağlanıyor. Kurgular ile dönen ve sonunda kuyruklarıyla bir araya gelen hayvan sürüleri motifleri yapılması da aynı bağlantıda. Mezarlarda tespit edilen diğer hakikat de, yaşayan anıt Tahsin Usta’nın içinde. Mesela Abdurrahman Gazi Türbesi. Yakın zamanda Ahlat’da açılan taş işleme okulu bence çok akıllı bir yatırım. Buraya ilgi her geçen gün artarak devam etmekte. Ayla Ağabegüm, Prof. Dr. Cemile Nakış Karamağaralı ile bu konu hakkındaki söyleşilerini mutlaka devam ettirmeli.

Kök meselesi

Daha da ilginç olan Anadolu’nun tarihini değiştiren 1071 Malazgirt Savaşı’nın burada meydana gelmesi. Bir tarafta Romen Diyojen, diğer tarafta Sultan Alparslan var.

Bu konuyu Alparslan Türkeş‘e sorduğum zaman, “Benim ecdadımdı…” cevabını almıştım. “Ahlat erenlerinden olduğumuzu biliyorum” demişti. “Kıbrıs’a gittiğimiz soyağacımızla ispatlanmıştı” diye de ilave etmişti.

Siyasilerin ilgisi

İşin gerçek anlamda kamuoyuna yansıtılmasına İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener parti kuruluş çalışmasını sürdürdüğü günlerde Ahlat’da bir ev kiralayarak ve Ramazan Bayramı’nda halkla bayramlaşmayı burada gerçekleştirerek öncülük etti. Bu girişimi diğer siyasilerin beyanları izledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘a Ahlat’da yeni bir “Cumhurbaşkanlığı Köşkü” kurulmasını önerdi. Peşinden de Erdoğan bu arzuyu karşılıksız bırakmayıp Van Gölü kıyısındaki Ahlat Köşkü’nün inşaatını başlattı.

Çok şey öğrendim

TRT 2’deki program bana da pek çok eksiğimi tamamlama imkanı sağladı. Aklımda kalan, bir kitabeye yazılmış şiirin son mısrası:

“Alaattin Osman nerede?..”

Bunun cevabını yine bizler bulacağız.

Burhan Ayeri -Yeniçağ gazetesi- 03 Haziran 2020

Önceki İçerikGelenek Geleceğe Ayna Tutsun
Sonraki İçerikHeyecanlı Gençler Yetiştirmeliyiz